Dördüncü Buluşma… 2011

Artık rutine soktuk bu işi, ne mutlu. Hatta “geleneksel” bile diyebiliriz. Öyle ya üçü geride kaldı. Bu dördüncü.

19 Mayıs Perşembe. Cumayı da kullanarak tatili 4 güne çıkardık. Bu kez bazı yenilikler var planımızda. Bir kere uçağa terfi ettik. Bundan böyle uçakla gideceğiz Sivas’a. Evet araba zevkli. Ama 9-10 saat yol ne de olsa yoruyor insanı. Uçakla gidince hem yorgunluk olmuyor hem de ciddi anlamda zaman kazanıyoruz. Havaalanından Mahmut alıyor bizi. Tabi dosdoğru işkembeciye.

Bir diğer değişiklik de 3 gün gezeceğiz. İlk gün Hüsamettin, Ali Polat, Osman ve Ben Yıldız Irmağı kıyılarını gezdik. Elbette köftemiz eşliğinde.

Mithat yine bizden bir gün sonra gelecek. Akşam yaptığımız görüşmede esas geziyi bu yıl cumartesi yapalım dedik. Bunda hava durumu da etkili oldu. Pazar yağmurlu görünüyor. Cumartesi daha iyi. Alışverişi yaptık. Hazırız yola çıkmaya.

Ve bir yenilik daha. Gideceğimiz yeri Google’la bulduk bu kez. Kızık Barajı. Çamlıbel dağlarında.

Yine çok güzel bir yolculuk. Yine harika sohbetler. Yine tatlı bir yorgunluk ve pekişen bir dostluk. Daha ne kadar pekişecekse 🙂

Kesmedi bizi. Dedik ki bir de sadece kahvaltılı üçüncü gün olsun. Bu kez İmranlı yakınlarında Koyun Kayası denen,  bir yere gitmek üzere yola çıktık. Tam olarak bulamasak da yine harika bir doğa içinde, biraz da yağmur altında kahvaltımızı ettik. Ardından Kızılırmak’ın doğduğu noktayı bulmak üzere yola çıktık. Epeyce dolaştık. Ama yağmurdan kayganlaşan toprak yol, minibüsümüzün daha yukarılara çıkmasına izin vermedi.

Yorgun ama mutluyduk eve dönerken.